Biz neler yedik, neler içtik
Bak hala burdayız...
Geçenlerde yine bir perşembe günü öğle yemeğini yer yemez iş yerinden çıktım. Karşı şeritte ters dönerek devrilmiş kamyondan kaynaklanan cık cık trafiğine* inat zor da olsa zamanında okula ulaştım. Otobüsten bir durak erken inip, inşaat fakültesi kantininden bir çay alıp sigaramı tellendire tellendire gitmeye karar verdim, vermez olaydım. İnşaattan çayımı alıp aheste aheste giderken, tam da bardağın yarısına gelmişken yüzme bilmediğinden olsa gerek bardağın dibindeki boğulmuş tırnağı farkettim, hemen bardağı çöpe atmasına attım ama ne bir iğrenme ne de bir mide bulantısı hasıl oldu. Kendimden iğrendim kısacası...
* Karşı şeritte bir kaza olmuşsa bu şerittekiler de kazanın durumunu görmek ve "cık cık"larını yapıştırmak için yavaşladığında oluşan trafiğe "cık cık trafiği" diyorum ben.
5 yorum:
yiğenim bizim kantinde öyle şeyler olmaz daha geçen sene avrupa temizlik birliği tarafından yeryüzünün en temiz kantini seçildik,bi yanlışın olmuş yani.inşaat kantin ahalisi olarak özürünü bekliyor,bir daha adımızı lekelemek için böyle çalışmalara girmeyeceğini temenni ediyoruz...
Temizliğine laf yok zaten inşaat kantininin, çaydaki tırnak parıldıyordu resmen...
"cık cık trafiği" türk dil kurumu faydalansın bu gençten yauv. (bu yazıya yorum yapacak tek şeyi, bu gördüğüm için ben de kendimden iğrendim şimdi) m.e.t.
"muffin top" kadar orjinal olmasa da, çabalıyoruz biz de işte... ;)
ben muffinin altını tercih edenlerdenim doğrusu... memin
Yorum Gönder