Ocak 07, 2009

Ucundan Yakalamak



Sokaklarda son kez bilya (böyle telaffuz edilirdi bizim orda) arabalara binenler bizdik sanırım. İlk ve son kez bilya arabaya binip de sağ pazumun iç tarafında beş santimden irice bir yaraya sahip olmadan çok önceleri üç tekerlekli bir bisikletim vardı zaten benim, ki kendisi benden 19 yaş büyük dayımın binmeye kalkışışıyla bir yetişkinin ellerinde can vermiştir sonradan. Şimdilerde çok daha özenilmiş, teknolojik versiyonlarıyla sokaklarda yarış yapmayı adet edinmiş insanların bulunduğu bu aletlere biz 15-20 sene önceleri binerdik. Bilya arabalar gibi sonuna yetiştiğimiz şeylerden biri de devemelerdi, sonraları birbirinin tepesine atarak kırmaya kalkışmaya varacak kadar vahşilecek bu oyuncağı da uzun zamandır göremiyorum. Zamanın oyuncak bulmakta zorluk çeken ama bir o kadar da yaratıcı çocuklarının gazoz kapaklarından icat ettiği oyunlar da sokaklardan silineli çok oluyor sanırım. Ne kadar az bulunur olduğuna göre kıymetlenen gazoz kapaklarınından oluşan bu oyunu sokaklardan silen şey, ilk dağıtılışı bizim ilkokul çağımıza denk gelen tasolardı sanırım. Bilyelerle (gülle denirdi bizim orda) oynanan oyunu daha sivilceleri bile çıkmamış çocukların elinde kumara döndüğünü gördüm geçenlerde. İçinden piyasanın en kalitesiz sakızı çıkan futbolcu kartlarını biriktiren ve bunlarla oynayan çocuklar hala sokaklarımızda geziniyor ama onlara üç vitesli ya da alman frenli bisikletlerin insana ne kadar fiyaka kattığını anlatmaya kalkışsam gülerler heralde sadece, pinokyonun ne olduğunu bile anlayabileceklerini sanmıyorum.

Hiç yorum yok: